Türkiye yıllık 500 bin tonluk üretimle dünya yaş kayısı üretiminde birinci sıradadır. Fakat, ağaç başına verim tarımda ileri gitmiş ülkelerde 100 kg’ın üzerinde iken bizde bu miktar 30-40 kg gibi çok düşük düzeydedir.
Kayısının bilimsel adı Prunus armeniaca L. veya Armeniaca vulgaris Lam olduğundan dolayı anavatanı Ermenistan olarak algılansa da asıl anavatanı Çin’in kuzeydoğu dağlık alanları ile Orta Asya ve Mançurya’yı içine alan geniş bir bölgedir. Kayısı Büyük İskender’in Asya seferleri sırasında (M.Ö.330-323) İran ve Trans Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya getirilmiştir. Daha sonra Romalıların Anadolu’ya istilası sırasında Ermeni tüccarlar tarafından önce İtalya’ya sonra Yunanistan’a götürülüp buradan tüm Avrupa’ya yayılmıştır.
Ülkemizde kayısı üretimi başta Malatya olmak üzere, Elazığ, Erzincan, Sivas, İçel(Mut), Antalya, Hatay, Kars, Iğdır yörelerinde yapılmaktadır. Isparta ilinde ise Eğirdir gölünün kuzey tarafında kayısı üretimi yapılmaktadır.
TOPRAK VE İKLİM İSTEKLERİ
Kayısı ağacı yarı sıcak ve kurak geçen bölgelerde, dağların bol güneş gören güneye bakan eteklerinde derin ve su tutmayan, az meyilli ve hafif kireçli olan yamaçlarda çok iyi yetişmektedir. Buralarda yetiştirilen kayısılar genelde hastalıksız, parlak, lezzetli, tatlı, kokulu ve kuru maddesi yüksek meyveler oluşturmaktadır.
Kayısı ilkbaharın geç donlarından etkilendiği için, bahçe tesisinde ova ve çukur yerlerden ziyade yamaç ve sırtlar tercih edilmelidir.
Kayısı ağacının gövde ve dalları kış aylarında -35°C kadar düşen soğuklara, çiçekleri ise ıslak olmak şartıyla -1°C kadar düşen ısı derecesine mukavemet edebilmektedir. Bazı yıllar ilkbaharda havalar ılık geçtiğinde tomurcuklar patlamak üzere veya çiçekte iken meydana gelen don olaylarından çok zarar görürler. Meyilli arazide soğuk hava alt taraflara çöktüğün için dikilen kayısı ağaçları dondan fazla zarar görürler. Fakat yukarılara çıkıldıkça ağaçların dondan zarar görmesi kısmen önlenmiş olur.
Meyvelerin yüksek kalitede olgunlaşabilmeleri için yaz aylarında atmosferin kuru olması gerekir. Havası nemli, ilkbaharı sisli geçen yerlerde çil hastalığı fazlaca görülür.Taban ve nemli topraklarda yetiştirilen kayısı ağaçlarının meyveleri sulu, iri ve kuru madde miktarı düşük olduğundan bu topraklarda yetiştirilen çeşitler sofralık olarak değerlendirilmeye uygundur. Buna karşılık kıraç topraklarda yetiştirilen kayısı ağaçlarının meyveleri ufak olup yüksek kuru madde ve düşük su içeriğine sahip olduklarından bu gibi çeşitler daha ziyade kurutmalık olarak kullanılır.
TOPRAK SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Kayısı tınlı, kumlu-tınlı, ve tınlı-kireçli topraklardan hoşlanır. Kökleri derine ineceğinden taban suyunun en az 2-4 m. derinlikte olması gerekir. Aksi takdirde ağaç kökleri havasızlıktan zarar görür ve zamk hastalığına yakalanır. Taban suyu yüksek olan arazilerde mutlaka drenaj hendekleri açılmalıdır.
KAYISI ANAÇLARI Kayısıda anaç seçiminde iklim ve toprak şartları, hastalık ve zararlılar, ağaç büyüklüğü, verim, meyve kalitesi ve aşı uyuşmazlığı gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Başlıca kayısı anaçları ve özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.
Yazının devamı için tıklayınız: Kayısı – Kayısı Hakkında – Kayısı Yetiştiriciliği